32.BARO BAŞKANLARI TOPLANTISI YAPILDI.
Tarih: 8.02.2016 23:00:00| Okunma Sayısı: 2071


  32.Baro Başkanları Toplantısı 6-7 Şubat 2015 Tarihlerinde Ankara-Ayaşnda yapıldı. TBB Başkanı Prof.Dr.Av.Metin Feyzioğlu Başkanlığında gerçekleştirilen gündemli toplantıya Baro Başkanları ve TBB Yönetim Kurulu iştirak etti. Baro Başkanımız Av. A.Melik Derindere'nin de katıldığı toplantıda bir süre önce katledilen Diyarbakır Baro Başkanımız Av.Tahir Elçi anılarak, cinayet soruşturması ile ilgili Baroların beklentileri değerlendirildi.
Toplantının 1.Gününde ayrıca Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar ile Arabuluculuk Kurulunda TBB temsilcisi olarak görev yapan TBB   Yönetim Kurulu üyeleri Av.Kürşat Karacabey ile Av.Yurdagül Gündoğan Arabuluculuk konusunda birer sunum yaparken, Hakan Öztatar Arabuluculuk konusunda Baro Başkanlarının sorularını ve endişelerini yanıtlamıştır. Toplantının 2. Gününde Avukatlık meslek sorunlarının giderilmesinde izlenecek yol haritasının yanı sıra, stajyer avukatların, kamu avukatlarının sorunları da dile getirilmiş ve görüşülmüştür. Baro Başkanımız Av. A. Melik Derindere de Baromuzun ilgili konularla ilgili görüşlerini paylaşmıştır. Baro Başkanları toplantısının gündemi ile ilgili olarak Baromuzun görüşü aşağıda paylaşılmıştır.
 
 
 
 
 
  
 

06-07 ŞUBAT 2016 TARİHLERİNDE GERÇEKLEŞEN BARO BAŞKANLARI TOPLANTISI GÜNDEMİNE İLİŞKİN AMASYA BAROSU ÖNERİ VE GÖRÜŞLERİ.

ÖNERİLERİMİZ.

A-    6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yasası Hakkında;

 

1-      Öncelikle mevcut 6325 sayılı Yasa ile hayata geçirilen Arabuluculuk ve Arabuluculuk Kurumunun mevcut yasa ile eksik ve yetersiz bölümlerinin değerlendirilmesinin yapılması gerekmektedir. Uzlaşma kültürünün gelişmediği bir toplum içerisinde iyi niyetli hazırlanmış mevcut yasanın kısa vadede yargılamaları daha ekonomik ve kısa sürede çözüme ulaştırılacağı yönündeki beklentilere katılmıyoruz. Bununla birlikte zorunlu hale getirilmeye çalışılan Arabuluculuk Kurumunun mevcut haliyle mesleki faaliyet alanlarını daraltan bir uygulamaya neden olabileceği şimdiden açık bir şekilde gözlemlenmektedir. Bunun yanında  Arabuluculuk Kurumunun bir meslek olarak değerlendirilmemesinden kaynaklı   işin verilmesi ve denetimi ile ilgili hususların boşlukta bırakılmış olması ve bir kısmı için (disiplin işlemleri) direkt Bakanlık Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın görevlendirilmiş olması sıkıntı yaşanmasına neden olacak hususların başında gelmektedir. Bunun yerine illerde Baro Başkanlıkları bünyesinde veya ayrı bir meslek örgütü yapılanmasına benzer şekilde bir yapılanmaya gidilmesi, görevlendirmelerin ve görevlendirmeler sonrasında oluşacak sorunların Baro veya oluşturulacak meslek örgütü tarafından öncelikle çözülmesinin gerektiği düşünce ve inancındayız.

Yine belirlenen Arabuluculuk Asgari Ücretlerinin hizmet, zaman, emek kapsamında son derece yetersiz ve beklentileri karşılamanın altında olması arabuluculuk kurumunun yeterli gelişim sağlamasının önündeki önemli engellerden bir tanesidir. Özellikle miktarı belirsiz ihtilafların çözümünde Avukatlık Ücret Tarifesinde belirtilen yazılı danışma ücretlerinin çok altında kalan Arabuluculuk ücretlerinin arzulanan sonuçlara ulaşılmasında olumsuz bir etken olacağı düşüncesindeyiz.

 

2-      Yukarıda bahsettiğimiz eksikliklerin giderilmesi ile Arabuluculuk görevini gerçekleştiren meslektaşlarımız için ya Barolar bünyesinde veya ayrı bir yapılanma ile başta özlük denetim ve disiplin işlemleri olmak üzere çıkabilecek muhtelif ihtilafların önlenmesi sağlanmalı buna ilişkin yasal değişiklikler yapılmalıdır.

 

3-      Eğer bazı davaları kapsar şekilde zorunlu arabuluculuk kurumunun getirilmesi halinde mesleki faaliyet alanlarının daralmaması amacıyla zorunlu arabuluculuk içeren iş ve davalarda aynı şekilde zorunlu avukatlık kurumunun getirilmesi, ekonomik sıkıntı yaşayan iş sahipleri için adli yardım kurumunun aktif kullanılmasının sağlanması önem arz etmektedir. Mesleki faaliyet alanlarını korumak ile yükümlü Baroların aksi bir düzenlemeyi kabul etmeleri ve uzun süre benimsemeleri mümkün değildir. Yasal düzenleme ile getirilecek değişiklikte bu hususun yasa metnine girmesi sağlanmalıdır.

 B-    TBB’nin Hukuk Fakültelerini İzleme Ve Değerlendirme Çalışması Hakkında;

 Mevcut hukuk sistemimizde yargının üç unsurunun da en önemli sorunlarından birisi olan hukuk eğitimi kalitesinin artırılmasını da sağlayacak olan TBB’nin Hukuk fakültelerindeki eğitimi bir şekilde ölçme ve değerlendirme yapma olanağı sağlayacak çalışmanın Adalet Bakanlığı ve YÖK ile birlikte uyumlu bir şekilde yapılması halinde çok önemli bir eksikliğin giderilmesini sağlayacağı düşüncesindeyiz. Ancak TBB’nin yapacağı değerlendirme çalışmasının herhangi bir yaptırıma veya baraj niteliğinde olmasını sağlayacak mevzuat değişikliğinin gerekliliği de bu çalışmanın sonuca ulaşma anlamında en önemli unsuru haline gelmektedir. Bu nedenle öncelikle bu mevzuat eksikliğinin giderilme suretiyle değerlendirme çalışması yapılmasının uygun olacağı kanaatindeyiz. Amasya Barosu olarak TBB’nin bu önemli çalışmasına destek ve katkıda bulunmaya hazırız.

C-    Avukatlığa Stajda Kota Uygulaması;

 

Avukatlığa stajda kota uygulaması düşüncesi birçok meslekte olduğu gibi Avukatlık mesleğinde de çok gerekli ve elzem bir ihtiyaçtır. Bu konunun TBB tarafından dile getirilmiş olmasından dolayı emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

Mesleki kalitenin arttırılması ancak ihtiyaçtan fazla görev yapacak meslek erbaplarının mesleğe kabulde bir takım sınav, değerlendirme ve sayısal anlamda sınırlandırılması ile mümkündür. Bu aynı zamanda mevcut meslektaşların mesleği gerçekleştirme de özverili çalışmalarının karşılığını almasına neden olabileceği gibi, mesleğin kalitesini azaltan sayısal çoğunluğun da önüne geçecektir. Bununla birlikte kota uygulamasının ancak mevcut mevzuat kapsamında uygulanabilirliği konu ile ilgili her platformda tartışılmalı ve herhangi bir boşluğa neden olacak düzenlemeden de kaçınılmalıdır. Yine kotanın uygulama aşamasında Barolara sadece kota oranının belirlenmesi yetkisi tanınmalı uygulamaya yönelik yani mesleğe kota kapsamında kabulü ilişkin tüm özlük işlemleri TBB tarafından gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde özellikle küçük Baroların toplumsal ve psikolojik baskı altında böyle bir uygulamayı gerçekleştirmeleri mümkün görünmemektedir.

D-    Yeni Parlamento ve Hükümetten Beklentilerimiz;

         "Adalet mülkün temelidir” söylem ve esasını benimseyen anayasal sistemimiz yargının tam bağımsızlığını kabul etmektedir. Yargı bağımsızlığından ödün verildiği takdirde anayasal ve yasal hiçbir düzenin sağlanamayacağı, yargıya güvenin hızla azalacağı bildiğimiz gerçeklerdir. Yargıya güvenin yükselmesi ancak ve ancak savunma mesleğinin güçlenmesi ile mümkün olacaktır. Bu gerçek doğrultusunda savunma mesleğini güçlendirecek yeniliklerin içereceği Avukatlık Yasasının ve yapılacak çalışmaların planlaması ve sunumu hazırlanmak suretiyle parlamento ve yeni hükümet meclisinde girişimler tüm Baroları da kapsar şekilde genişletilerek yapılmasının başlangıç olarak uygun olacağını düşünmekteyiz. Burada önemli olan zaman zaman siyasal iktidarla karşılıklı güvensizlikten kaynaklanan ortamın ortadan kaldırılması, iyi niyetli her türlü girişim ve çalışmanın karşılıklı olarak yanıtını almasının sağlanması olduğu kanaatindeyiz. Bu bağlamda öncelikle meslektaşlarımızın üzerindeki yüklerin  bir kısmının azaltılmasıyla meslek faaliyet alanlarının genişletilmesini sağlayacak  yani bir Avukatlık Yasası veyahut mevcut Avukatlık Yasasında değişiklikler ile sonuca ulaşılmaya çalışılmalıdır.          
           Eğer yeni parlamento ve hükümetin bu konudaki samimiyetine inanıldığı ve güvenildiği takdirde hızlı bir şekilde hareket etmek suretiyle TBB ve Baroların çalışma metinleri Parlamento ve Yeni Hükümet’e ulaşması sağlanmalıdır.

TBB’nin Başkan ve Yönetim Kurulu Üyelerine gündemli toplantı yaptıkları ve güncel konuları gündeme aldıkları için üstün katkı ve çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz. Saygılarımızla.

 

 

 
 
 
 
 
 

16.04.2024
AV. BAHADIR TEKEŞ
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.