TÜBAKKOM VE AMASYA BAROSU ORTAK BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 23.11.2015 23:00:00| Okunma Sayısı: 1836

 
 
 
KADINA KARŞI ŞİDDETİ ÖNLEME GÜNÜ TÜBAKKOM VE AMASYA BAROSU ORTAK BASIN DUYURUSU 
 
Kadına yönelik şiddet insan hakları ihlalidir. BM Kadınlara Yönelik Şiddetin 
Önlenmesi Bildirgesinde ve Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesinde kadına yönelik şiddet "kamusal 
veya özel yaşamda kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren ya da verebilecek 
olan cinsiyete dayanan bir eylem, tehdit, zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik 
gereksinimlerden yoksun bırakma" olarak tanımlanıyor. İstanbul Sözleşmesinin önsözünde, 
"kadınlara yönelik şiddetin, erkekler ve kadınlar arasındaki eşitlikçi olmayan güç ilişkilerinin dışa 
vurumu olduğu, kadınlara karşı ayrımcılık yapılmasına yol açtığı ve kadınların ilerlemelerinin önünde 
engel olduğu, bu nedenle şiddeti önlemenin bir devlet politikası olması gerektiği vurgulanıyor. 
25 Kasım gününün kadınlarla ilgili diğer günlerden önemli bir farkı vardır. O da 25 
Kasım'larda dünyanın her yerinde kadınlara ve kız çocuklara yönelik giderek artan cinsiyete dayalı 
şiddete odaklanmış olmasıdır. Günümüzde, kadına yönelik şiddet olgusu, sadece bir kadın sorunu 
olarak değil, toplumsal bir sorun olarak çok yönlü olarak gündeme alınmakta ve çözüm üretmek için 
sosyoekonomik koşullar, politik gelişmeler ve kültürel etkenlerle birlikte değerlendirilmektedir. 
Yerel ve ulusal medyaya yansıyan haberlere göre 2015 yılında Ekim ayına kadar ERKEKLER, 
236 KADıNı, boşanmak istediği için veya evlenmek istemediği için öldürdü. Kadına yönelik şiddet 
artarak devam etti, 15 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti, 5 kadın ve kız çocuğuna zorla fuhuş 
yaptırdı, 29 kadını yaraladı, 6 kadın ve kız çocuğuna cinsel taeizde bulundu. Öldürülen kadınlar 
arasında, yasal haklarını kullananlar, katili hakkında 3 kez koruma karan çıkartmış olan da vardı. 
Hangi yasayı getirir isek getirelim ailede ve toplumda bu yetiştirilme sorunları 
aşılmadan, temel eğitimde, hatta ana sınıfında bu yönde eğitim metotlarıyla dersler verilmeden, 
toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmadan yasaların bir anlamı kalmamakta, her gün çığ gibi büyüyen 
kadına yönelik salt şiddet, öldürme fiillerinin önüne geçilememektedir. 
Türk Ceza Yasamızda mevcut olan ve hakim takdirine bırakılan; "haksız tahrik 
indirimi" ve "iyi hal indirimi" ne dair maddelerin, erkek terörüne maruz kalan şiddet mağduru 
kadınlarda, özellikle de tecavüz ve taciz mağduru kadın dosyalarında maddelerin gerekçelerine, 
amacına, kapsamına ve mehaz kanunlardaki uygulama şekilleri ile uluslararası sözleşmeler 
hükümlerinin de dikkate alınarak toplumsal cinsiyet bakış açısından kurtulmuş olarak hukuka 
uygun uygulanması toplumsal tepkiler ile sağlanmalıdır. 
Risk gruplarına, şiddetle sık karşılaşan meslek gruplarına ve kamuya yönelik eğitim 
ve bilgilendirme çalışmalarına hız verilmelidir. . 
Erkek egemen zihniyet, kadın erkek eşitliğini-göz ardı eden yönetim anlayışı, şiddetin 
önlenmesi konusunda yasaların yaşamama geçirilememesi karşısında, kadına yönelik şiddetle 
mücadele için hazırlanan Ulusal Eylem Planı hızla ve kararlı bir devlet politikasıyla hayata 
geçirilmelidir. 
Kadının güçlenmesi, aile de ve toplumda BİREY olarak dikkate alınması, toplumda zihniyet 
değişikliğinin sağlanmasına yönelik eğitimin her kademesinde toplumsal cinsiyet eşitliği verilmesiyle 
şiddetin önlenmesinde önemli gelişme mümkün olacaktır. Güçlü ve sağlam bir toplum için kadına 
şiddete HAYIR. 
TÜBAKKOM 13.DÖNEM SÖZCÜLÜĞÜ 

17.04.2024
AV. BAHADIR TEKEŞ
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.