İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin kabul edilişinin yıldönümü olan Dünya İnsan Hakları Gününü yakın geçmişimizde olduğu gibi bu yılda buruk olarak kutlamaktayız.

En önemli temel insan hakkı olan Yaşam Hakkı ihlalinin ülkemizde özellikle Kadın Cinayetleri ile artarak devam etmesi ve bu cinayetlere toplumsal tepki ile cinayetlerin önlenmesinde devlet mekanizmalarının yetersiz kalması burukluğumuzu ve üzüntümüzü artırmaktadır.

Yine güney komşularımızda terörize edilmek suretiyle devam eden Tarihin en acımasız iç savaşında yaşanan insanlık suçlarının artarak devam etmesi ve dünya kamuoyunun bu bölgede yaşananlara sessiz kalması da tarihe bu haliyle geçecektir.

Ülkemizde son yıllarda yaşanan Adil Yargılama Hakkı ihlallerinin devam etmesi, hukuk güvenliği ve Hukuk Devleti ilkeleri ortadan kaldırıcı mahiyetlere ulaşmıştır. Özellikle Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuruların beklenenden çok fazla olması hak ihlallerinde sayısal bir artış olduğunun en önemli kanıtlarından biridir.

Öteyandan temel insan haklarından sayılan mülkiyet hakkının yeterli kamu yararı olmaksızın kısıtlanması, çevre hukukunu dolayısı ile yaşam kalitesini azaltan uygulamalarında bir hak ihlali olarak değerlendirilmesinin yapılması gerekmektedir.

Tüm insan hakları ihlallerinin ortadan kalktığı, daha insanca yaşamın oluşacağı yarınlar diler, tüm meslektaşlarımızın ve Amasya Halkının İnsan Hakları Gününü kutlarım.