AMASYA BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU'NUN "TÜRK KADININA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI VERİLMESİ" İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 5.12.2020| Okunma Sayısı: 2280

                                    AMASYA BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU

                "TÜRK KADININA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI VERİLMESİ" İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

 

5 Aralık 1934 tarihinde Anayasamızda ve seçim kanunumuzda yapılan değişiklikler ile Türk Kadınları seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşlardır. Bugün kadınlarımızın milletvekili seçme, seçilme hakkının 86. Yıldönümü. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte kadınlarımız çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde etmişler ve çalışma hayatında yer almaya başlamışlardır.

Kadınlarımızın katıldığı ilk genel seçim 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM 5.Dönem seçimlerinde 17 kadın milletvekili TBMM’ye girmiştir. Kadını ve erkeği eşit yurttaş yaratmanın gerekli olduğuna inanan Türkiye Cumhuriyetini kuran irade ve bu iradenin önderi Mustafa Kemal Atatürk ve ilkeleri sayesinde kadınlarımız seçme ve seçilme hakkı yönünden birçok gelişmiş ülkede yaşayan hemcinslerine oranla daha öndedir.

Günümüzde 600 Milletvekilinin olduğu meclisimizde, kadın milletvekili sayısı 103 olup oran ise %17’dir. 86 yıldır seçme ve seçilme hakkına sahip kadınlar bu zamana kadar ne yazıktır ki TBMM’de en fazla %17.8 oranında temsil edilmişlerdir. Bu oran yerel yönetimlerdeki temsilde yok denecek kadar azdır. Veriler nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımızın TBMM’deki temsilinin ye    terince gerçekleşmediğinin göstergesidir.

Cumhuriyet tarihi boyunca kadın ve erkeğin eşit yurttaş olması mücadelesinde önemli bir yol kat edilmiş olsa da bugün nüfusumuzun yarısı kadınlardan oluşmasına rağmen kadınlarımızın fiili olarak eşit yurttaş olamadıkları açıktır. Fırsat eşitliğinin sağlanamaması, kadın istihdamının artırılmaması, siyasi karar alma mekanizmalarının içinde kadının yeterince yer almaması, kadının insan haklarının ihlaline devam edilmesine neden olmaktadır.

Kadının her şeyden önce özgür birey olduğunun kabul edilmemesi, kadının insan haklarının ihlalinin önlenmesinin önünde ki en önemli engeldir. Bu nedenle bireylerin ve toplumun zihniyet dönüşümün sağlayacak bilimsel çalışmaların ve hukuki değişikliklerin yapılması zorunludur.

Kadın- erkek eşitliğini sağlayacak, kız çocuklarının kesintisiz eğitim yapmasına olanak sağlamak, kadın istihdamını artıracak yasal düzenlemeler yapmak, erken yaşta evlenmelerin, kadının şiddet, taciz görmesine engel olacak eğitimlerin verilmesi ve bu nokta da kadınlarımız için hayati önem taşıyan 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesinin bir engel gibi algılandırılması yönünde ki çalışmalara son verilmesi gerekmektedir.  Gene söz konusu kadınlara ve çocuklara yönelik istismar taciz, tecavüz ve kadın cinayetleri dava dosyalarında cezaların caydırıcı ve ibret verici olabilmesi için üst sınırlar yükseltilmeli, iyi hal ve tahrik indirimleri kaldırılmalıdır.

Kadının çalışma hayatında, toplumsal ve siyasal hayatta yer alması aile birliği için bir tehdit olarak algılanmamalıdır.  Sosyal hayatın içerisinde aktif olan kadının iş- aile dengesini sağlayacak kolaylaştırıcı politikalar geliştirilmelidir. Ayrıca aile sorumluluğu sadece kadınlara yüklenmemeli, erkeğinde aile mesuliyetini yerine getirecek şekilde yetişmesi ve sosyalleşmesi sağlanmalıdır.

Amasya Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak Cumhuriyetle birlikte elde ettiğimiz kadın kazanımlarından biri olan seçme ve seçilme hakkının eşit temsille taçlanmasına kadar, kadınların siyasette eşit temsiline neden olan politikaların ortaya koyulması yönündeki taleplerimizi ve kadının insan haklarının sağlanması yönündeki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi ve bu mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.

29.03.2024
AV. BAHADIR TEKEŞ
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.